Kordon Kanı Saklama
Kordon Kanı Saklama:
Sağlık deyince akan sular durur hepimiz için. Hele ki söz konusu canımızdan kıymetli bebeğimizse…
Neden ONKİM’i Tercih Ettik?
Bizim minik Yol Aşkı dünyaya gelmeden evvel, her bebek bekleyen aile gibi biz de her şeyin en iyisi olsun istedik. Mobilyasından bebek arabasına, bebek bakım ürünlerinden kıyafetlerine kadar her şeyi titizlikle seçmeye çalıştık.
Bu arada hangi markalardan hangi ürünleri tercih ettiğimizi öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz. Bu araştırma bizim yaklaşık 2 ayımızı aldı çünkü 🙂
Adım adım çıktığımız bu yolda “kordon kanı ve göbek kordonu saklama” hususunun en kritik şeylerden biri olduğunu öğrendik.
Titizlikle yaptığımız araştırmalar sonucu, bebeğimizin sağlığı için yapacağımız yatırımın tüm bunların hepsinden çok daha önemli olduğunu gördük ve çevremizden çok pozitif referansları da olan Onkim ile tanışarak biz de kordon kanı saklamaya karar verdik.
Öncelikle hızlıca bilgi edinmek adına aşağıdaki kısa videoyu mutlaka izlemenizi tavsiye ederiz.
Bu bir tür sigorta aslında…
Başka bir değişle, huzurlu yaşamanın bedeli olarak Onkim‘e vereceğiniz bir hizmet bedeli karşılığında, doğum esnasında göbek bağından alınan kan ile bebeğinizin ileride karşılaşabileceği çeşitli risklere karşı tedavi imkanı tanımış oluyorsunuz.
Bu işlemi neden yapmalısınız, bebeğin kordon kanı veya dokusunu nerede saklamalısınız, bu gerçekten gerekli mi?” gibi soru işaretleriniz varsa mutlaka detaylı olarak buradaki Onkim‘in sayfasını inceleyin ve Instagram hesabını takip edin. Böylece oldukça faydalı bilgiler edinerek çevrenizde doğum yapacak dostlarınızı da yönlendirebilirsiniz.
Deneyimlediğimiz kadarıyla aşağıdaki konulara dikkatinizi çekmekte fayda var.
Kordon Kanı Nedir?
Kordon kanı, bebek doğduktan sonra plasenta tarafındaki göbek kordonu içinde kalan kandır. Plasenta, gebelik süresince bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen alış-verişini sağlamakla görevli bir organdır.

Anne karnındaki bebek, göbek kordonu ile plasentaya bağlıdır. Plasenta doğumdan hemen sonra görevini tamamlayarak rahim dışına atılır.
Bu kısımdaki kan alınarak, muhafaza edilir ve yıllar içinde ihtiyaca binaen tedavi amaçlı kullanılabilir.
Neden Kordon Kanı ve Kordon Dokusu Saklamalıyım?
Bebeğinizin ileriki dönemlerde karşılaşabileceği hastalıklara çare olması açısından bu işlemi yapmanız size bir avantaj sağlayacaktır.
Kordon Kanındaki Kök Hücreler Nelerdir?
Kordon kanında bulunan kök hücreler vücudun bağışıklık sistemi ve kemik iliği dahil kan yapıcı sistem hücrelerinin oluşmasında ve yenilenmesinde rol alırlar. Örnek olarak:
- Vücudu her türlü hastalık, mikrop, virüs, hatta kanser hastalıklarından koruyan bağışıklık sistemi hücrelerinin(lenfosit = akyuvar) oluşumu ve yenilenmesi
- Dolaşımda bulunan ve vücudumuzda oksijen alış verişinde rol alan hücrelerin (eritrosit = alyuvar) ortalama üç ayda bir yenilenmesi.
- Vücudumuzda kanama olduğunda damarlardaki hasarın pıhtı ile kapatılmasını ve kanamanın durmasını sağlayan hücrelerin (trombosit = kan pulcukları) oluşumu ve yenilenmesini sağlar.
Kordon Kanındaki Kök Hücrelerin Avantajları Nelerdir?
- Doğumdan hemen sonra alınan kordon kanı ve göbek kordonundaki kök hücreler en temiz ve saf halde olan hücrelerdir. Çok kolaylıkla, ağrısız, sancısız alınıp saklanabilecek en kıymetli kök hücreler özelliğine sahiptirler.
- Kordon kanı kök hücreleri, diğer kök hücre kaynakları ile karşılaştırıldığında oldukça gençtirler ve dondurularak saklandıklarında yaşlanma ve yıpranma süreçleri de durdurulmuş olur.
- Üreme hızları diğer yetişkin kök hücrelere oranla daha fazladır.
- Kordon kanı alınan kişi için kullanıldığında doku uyuşma sorunu yoktur (HLA uyumu ).
- Bebekten toplanan kordon kanı otolog yani kişinin sadece kendisi için olmakla beraber ailenin diğer fertleri için de kullanım alanına sahiptir. Doku uyuşması şansı daha fazladır. Bu özellik, aile bireyleri hatta akrabalar için bile kordon kanı nakli gerçekleştirilmesine olanak sağlamaktadır.
- Saklanmış olan kordon kanı kök hücreleri, istenildiği takdirde herhangi bir işleme tabii tutulmadan ve beklemeden hemen kullanıma sunulabilir.
Kordon Kanı Günümüzde Ne Amaçla Saklanır?
Kordon kanında kan yapıcı kök hücreler mevcuttur. Doğumdan sonra çocukluk çağı olarak adlandırılan ve yaklaşık 12-13 yaşına kadar olan dönemde görülen bazı hastalıkların oluşması halinde kullanmak için saklanmaktadır. Bu hastalıklardan bazıları:
- Lösemi olarak anılan Kan Kanserleri
- Nöroblastoma denilen ve sinir sisteminden gelişen bir tümör
- Orak hücre anemisi
- Thalasemi olarak bilinen Akdeniz Anemisi
- Genel Bağışıklık sistemi yetmezliği
- Doku ve Organ nakillerinden sonra görülen Doku Uyuşmazlığı Hastalığı (GVHD), vb… hastalıklardır.

Kordon Kanı Saklanması Gerekli mi?
Doğum anı, kordon kanının ve göbek kordonunun saklanması için tek şans.
Bugün, yüzlerce hastalıkta kök hücre klinik araştırmaları ve uygulama çalışmaları yapılıyor. Bunların en fazla ilgi görenleri çocukluk çağında Tip 1 Diyabet, kalp hastalıkları, işitme kaybı, körlük tabloları, beyin hasarları, yanıklar, çene kemiği harabiyeti, yetişkinlerde Parkinson, Alzheimer, Diyabet, Romatizmal hastalıklar ve kanser gibi hastalıklar sayılabilir.
Bu çalışmaların tedavide kullanılabilmesi için bilimsel güvenirliği ispatlanmış ve kabul gören yöntemlerle yapılması gerekiyor. Böyle bir durumda kan sahibi çocuğun yanında ailesi, yakınları ve diğer insanlar da fayda görebiliyor.
Bu konu ile ilgili olarak kök hücre tedavisi yapılan ve üzerinde araştırma yapılan hastalıkların detaylı listelerine buradan ulaşmak mümkün.
Kordon Kanı Saklanmasının Faydaları
Bir hastalık durumunda doku uyuşması tam olan kan ve kemik iliği bulmak bazen aylar süren bir aramayı gerektirebiliyor. Halbuki çocuğun kendi kordon kanı mevcut ise doku uyuşması tam olduğu için böyle bir bekleme süresi olmuyor.
Bebeğin kordon kanının saklanması, ihtiyaç halinde hemen tedavi şansı tanıyor mu?
Hiçbir anne ve baba çocuğunun hasta olmasını istemez. En hassas oldukları konu çocuklarının geleceği olduğu için, kordon kanı saklanması ile bugün için az sayıda olsada önemli bazı kan kanseri, kansızlık (anemi), tümör ve bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu bazı hastalıklarda bağışıklık sisteminin onarılması şansı oluyor.
Ayrıca, kök hücre araştırmalarının olumlu sonuç vermesi halinde ilerleyen yıllarda pek çok hastalıkta da kullanabilme imkanı var.

Doku Uyuşmazlığının önemi nedir?
Başka vericiden kök hücre ihtiyacı halinde doku uyuşması sorun olabiliyor. Kemik iliği nakli tedavisinde HLA sistemine göre alıcı ve verici arasında 8/8 bir uyum gerekmektedir. Aksi halde doku uyuşmazlığı ile karşılaşılıyor. Bu durum alıcıda çok ciddi bir hastalık tablosuna yol açarak tedavisini çok zorlaştırıyor ve çoğunlukla ölümle sonuçlanabiliyor.
Kemik iliği nakli için 8/8 uygun verici bulma süreci aylar sürebilir. Bazen 8-9 aya varan beklemeler olabiliyor. Bu bekleme süresi içinde bazı hastalar tedavi olamadıkları için olumsuz durumlarla karşılaşıyor.
Çocuğun kendi kordon kanı saklanır ise ihtiyaç halinde en fazla 30 dk içinde kullanıma hazır hale getirilebiliyor.
Kaç çeşit kordon kanı bankası var?
Kordon Kanı bankacılığının tarifleri ve çalışma yöntemleri yasal yönetmeliklerle belirlenmiş ve sıkı denetimlere tabi. Kordon Kanı bankacılığı 2 şekilde yapılıyor:
Otolog kan bankası: Kişiden alınan kan sadece kendisinde kullanılmak üzere saklanıyor. Kişi mülkiyeti olarak kabul ediliyor ve yönetmelik gereği sözleşme ile teminat altına alınıyor. Daha çok özel kan bankası olarak anılıp yasal çerçeve içinde faaliyet gösteriyorlar.
Allojenik kan bankası: Herkesin kullanımına açık kan bankası demektir. Kişilerden bağış yoluyla alınan kanları ifade eder..
ONKİM’de kullanılan kordon kan sayısı nedir?
ONKİM’de kullanılan kordon kanı sayısı 22. Bunlardan bir tanesi tümör için (nöroblastom), diğerleri kan hastalıkları için kullanılmış. Kan hastalıkları için kullanılanlar tüp bebek yoluyla yapılan kardeşlerin kanlarıdır.
Kordon kanı kullanma ihtimali nedir?
Bir bebeğin kendi kanını gerektiğinde kullanma olasılığı farklı kaynaklarda 1: 2000 – 1: 20000 olarak bildiriliyor. İlerleyen yıllarda kök hücrelerle tedavi edilebilen hastalık sayıları arttıkça bu kanlara daha fazla ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor.
Alınan Kordon Kanının Miktarı Ne Kadar Olmalıdır?
Toplanan kordon kanının en az 60 mililitre olması gerekiyor.
Doğum Şekli, Kordon Kanı Alımını Etkiler mi?
Hem normal doğumlarda hem de sezaryen doğumlarda toplama işlemi uygulanabiliyor.
Kordon Kanı Ne Kadar Süreyle Saklanabilir?
Son yıllarda 20 sene saklanan kordon kanından tedavide faydalanıldığı bildirilmiş. Teorik olarak – 196 0C Sıvı Azot içinde dondurulan kan ve doku ürünlerinin en az 50, hatta daha fazla yıl saklanabileceği varsayılıyor.
Doku dondurma teknikleri henüz yeni bir bilim dalı. İlk kordon kanı dondurma işlemi 1992 yılında uygulanmış. İlk kordon kanı bankası ise 1994 yılında kurulmuş. 20 – 23 sene saklanan allojenik (genel kullanıma açık) kanlarda kök hücrelerin canlılığını koruduğu tespit edilmiş.
Kordon kanı bugünkü yönetmelik gereği 12 yıla kadar saklanabiliyor. 05/07/2005 tarihli ve 25866 sayılı Resmi Gazete’de belirtildiği üzere, “özel kordon kanı bankalarında 12 yıllık bir saklama süresi sonunda, herhangi bir gerekçeyle saklanmasına devam edilmesi için başvurulmazsa, kordon kanı ihtiyaç duyan başka hastaların kullanımına da açık olacaktır.”
Yani süre sonunda Allojenik kullanım amaçlanıyor.
Yazımızın sonuna gelirken, uzun uğraşlarımız sonucu, bebeğin dünyaya gelmeden evvelki alışveriş tercihlerimizi şuraya koyalım 😉
Umarız bu bilgiler sizin ve bebeğinizin hayatına sağlık ve huzur getirir.
Son olarak kordon kanı için referans olacak uluslararası çok faydalı 3 link vererek hepinize veda edelim.
Sağlıklı günler dileklerimizle…
Yorumunu Paylaş